Türkiye'nin En Sakin Tatil Kasabaları

Gürültüden ve koşuşturmadan uzak, keyifli bir şekilde dinlenmek için tercih edilen sakin tatil yerleri, misafirlerine unutulmaz deneyimler sunuyor. Doğanın, denizin ve güneşin tadını çıkarırken aynı zamanda huzur bularak dinlenme imkânı sunan bu keyifli yerler son yıllarda daha çok turist tarafından tercih ediliyor. Gürültüden uzak, sakin, eşsiz manzaralar eşliğinde bir tatil için bu şirin kasabalardan birini tercih ederek hayal ettiğiniz gibi bir tatil geçirebilirsiniz.

Gözlerden uzak, sessiz bir ortamda tatil yapmak fiziksel ve zihinsel olarak iyi hissetmenizi sağlıyor. Yenilenmiş ve arınmış hissedebileceğiniz bir deneyim için tatil rotanızı sakin tatil beldelerine çevirebilirsiniz. Ege’den Akdeniz’e farklı bölgelerde yeşille mavinin birleştiği manzaraları izleyerek kendinizi dinleyebilirsiniz. Hem bedeninizin hem de zihninizin dinleneceği bu tatil deneyimini modern ve konforlu konaklama seçenekleriyle birleştirebilirsiniz. Daha ekonomik olan apartların yanı sıra butik ve lüks otellerin konforlu konaklama fırsatlarından yararlanarak huzur içinde tatilinizi geçirebilirsiniz.

Türkiye’de kalabalıktan uzak tatil yapabileceğiniz sayısız seçenek bulunuyor. Akdeniz ve Ege sahil şeridinden tutun Karadeniz’in yaylalarına kadar Türkiye’nin birçok yerinde bu gizli ve küçük kasabaları bulmak mümkün. Kaş, Tekirova, Demre ve Adrasan gibi Antalya’nın sakin tatil kasabalarında gürültüden uzak, deniz, kum ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Buralarda farklı ihtiyaç ve beklentilere yanıt veren farklı alternatifler mevcut. Tesisler arasından ihtiyacınıza göre seçim yaparak huzurlu bir tatil deneyimi için ilk adımı atabilirsiniz. Kaş’ın dillere destan koylarında denize girebilir, yeşil ve mavinin tadını çıkarabilirsiniz. İzmir ve Muğla gibi popüler Ege şehirlerinde sakin bir tatil deneyimi için kıyı şeridi ve köylere yakın tesisleri tercih edebilirsiniz. Ya da Türkiye’nin değişik yerlerine yayılan yaylalardan birini mesken tutarak doğanın kucağında huzurlu bir tatil yapabilirsiniz. Yaz mevsimi dışında denize girme fırsatı sunan Muğla ve Antalya plajlarında eğlenceli zamanlar geçirebilirsiniz.  

Sessiz ve Huzurlu: İzmir Seferihisar

Sakin turizm rotaları arasında yer alan Seferihisar, İzmir ili sınırlarında yer alıyor. İlçenin sakinliği Cittaslow ile tescillenmiş durumda. İtalya’da ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan “sakin şehir” hareketinin bir parçası olarak verilen Cittaslow unvanı, şehrin sakinliğini tescilliyor ve öyle kalacağını vadediyor. Türkiye’de bu unvanı taşıyan az sayıdaki beldeden biri olan Seferihisar, 2009 yılından bu yana sakin şehir olarak anılıyor. Dinginlik içinde keyifli bir tatil deneyimi sunan ilçede konaklamak için butik otelleri tercih edebilirsiniz. Seferihisar otelleri, restore edilen konaklar ve köşklerde hizmet veriyor. Sakin ve huzurlu bir ortam sunan beldede organik olarak yetiştirilen çeşitli sebze meyvelerin tadına bakabilirsiniz. İlçede kurulan pazarlara uğrayıp evinize ve sevdiklerinize yöresel ürünlerden hediyelikler alabilirsiniz. Bu ürünlerden yapılan lezzetli yemekleri Seferihisar’ın aile işletmelerinde yiyebilir ve sağlık depolayabilirsiniz. Sakin atmosferi ile Seferihisar, insanın içini huzurla dolduracak bir tatil deneyimi sunuyor.

Şehrin gürültüsünden kaçmak için en ideal alternatiflerden biri olan Seferihisar, sakin kasaba hayatı ile dingin bir tatilin kapılarını aralıyor. Tarım ve turizm faaliyetlerinin geliştiği bölge, özgün kültürü ile misafirlerin dikkatini çekiyor. Bölgedeki yerleşik hayatın yaklaşık 3 bin yıl önce Teos’ta İyonlar tarafından başlatıldığı biliniyor. Zengin bir geçmişe ve kültüre sahip Seferihisar’da tatilinizi tarihle birleştirmek isterseniz Teos Antik Kenti ve Sığacık Kalesi’ne doğru bir yolculuğa da çıkabilirsiniz. Ya da kendinizi tamamen Seferihisar’ın doğal güzelliklerine bırakıp şehir stresini rafa kaldırabilirsiniz. 

İzmir’in kıyı ilçelerinden biri olan Seferihisar, tertemiz plajları ile ön plana çıkıyor. Ege’nin berrak sularında serinlemek ve güneşin tadını sakin bir atmosferde çıkarmak için ilçenin plajlarına gidebilirsiniz. Rahat ve sakin bir tatil deneyimi için Seferihisar otelleri misafirlerine özel hizmetler sunuyor. Butik oteller ve apartlarda kalabalıktan uzak rahat bir şekilde konaklayabilirsiniz. Arkadaş grupları ve aileler halinde konaklayabileceğiniz oteller, sahip olduğu olanaklar ile ev rahatlığında sizleri ağırlıyor. İlçedeki restore edilmiş yapıların otantik atmosferinde doğa ile iç içe konaklayabileceğiniz tesisler, sakin ve sessiz yapısıyla ön plana çıkıyor. Dört mevsim tatil için tercih edebileceğiniz Seferihisar, yaz aylarında İzmir’de kalabalıktan uzak olabileceğiniz ideal lokasyonlardan biri oluyor.

Doğanın Kalbi: Datça

Renkli çiçekler ve özellikle begonvillerle süslü Datça sokakları, kendinizi ayrı bir dünyadaymış gibi hissettiriyor. Doğayla baş başa vakit geçirmek için bol bol fırsat bulacağınız Datça, kalabalıktan uzaklaşmak isteyenler için ideal alternatiflere sahip. Renkli ve hareketli tatil mekanlarına ev sahipliği yapan Muğla, Datça ilçesiyle sakin bir tatil yapmak isteyenlerin aradığı huzuru sunuyor. Deniz ve ormanın birleştiği eşsiz manzaralar, el değmemiş doğası ve lezzetli yemekleriyle Datça, unutulmaz tatil anıları biriktirmeniz için farklı olanaklar sağlıyor. Sakin ve özel bir atmosfere sahip Datça’nın belirli bölgeleri özel sit alanı ilan edildiği için şehirde büyük oteller bulunmuyor. Datça otelleri, misafirlerine otantik bir atmosferde konaklama imkânı sağlıyor. İlçedeki restore edilen taş konaklar genellikle butik otel olarak hizmet veriyor. Köy havasının ritmine katılabileceğiniz otantik konaklama tesisleri, sundukları modern olanaklar sayesinde misafirlerin rahat hissetmesini sağlıyor. Çocuklu aileler, çiftler ve arkadaş gruplarının kalabalıktan uzak denizin ve güneşin tadını çıkarması için özel fırsatlar sunan Datça, eşsiz güzellikteki koyları ile dikkat çekiyor.

Gürültüden uzak yalnızca rüzgârın sesini dinleyebileceğiniz Datça koylarında özel bir tatil yapabilirsiniz. Tarihi ve doğal güzelliklere ev sahipliği yapan ilçede yeni yerler keşfetmek için günübirlik geziler planlayabilirsiniz. Yemyeşil Datça ormanlarında kuş cıvıltıları eşliğinde uzun yürüyüşler yapabilirsiniz. Huzurlu ve sakin bir atmosferde tatil için Datça’da önerebileceğimiz yerlerden biri olan Palamutbükü, doğa içinde huzurlu bir tatilin kapılarını aralıyor. Datça Yarımadası’nın en ünlü koylarından biri olan Palamutbükü, ilçe merkezine 20 kilometre mesafede konumlanıyor. Nefes kesici manzaralara ev sahipliği yapan koy, doğa içinde sakin bir tatil fırsatı sunuyor. Apart ve butik otel alternatifleri değerlendirerek Palamutbükü manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz. Hareketli ve yüksek tempolu şehir hayatının yorgunluğunu atmak için ideal rotalardan biri olan Palamutbükü'nde sessizlik hâkim. Tatil boyunca sizlere dalga sesleri, kuş cıvıltıları ve rüzgârın oluşturduğu yaprak hışırtıları eşlik ediyor.

Akşamları ise Datça’nın sahil boyuna gidip buzlu badem eşliğinde keyifli bir gezinti yapabilir, akşamsefalarının kokusunu içinize çekebilirsiniz. Ya da ilçenin ruhunu tamamlayan ahşap mobilyalarıyla dikkat çeken kumsal restoranlarına gidebilir, Ege yemeklerini bu minik tavernaları andıran sıcacık ortamlarda tadabilirsiniz.

Bodrum’un Saklı Değeri: Bitez

Ünlü Çökertme türküsünde “Bitez de yalısına varmadan Halil’im” mısrasıyla anılan ilçe, Bodrum’un saklı değerleri arasında yer alıyor. Bodrum’un göz alıcı koyları ve eğlence dolu plajları arasında Bitez, mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Bitez’in doğal güzelliklerini yaşamak için konaklamanızı kasabada geçirebilir ya da tatilinizi Bodrum otellerinin birbirinden renkli ve konforlu seçenekleri arasında yapabilir, harika bir konaklama deneyimi yaşayabilirsiniz. Bodrum, konaklama seçeneklerinin çeşitliliği konusunda asla yanıltmayan yerlerden biri. Bodrum tesisleri arasında bütçe dostu otellerden lüks konaklama seçeneklerine göre zevkinize ve beğeninize hitap eden birçok farklı tesis bulunuyor. Bodrum’un her şey dahil otelleri hem günübirlik gezilere olanak sağlıyor hem de tatilinizde yüksek konforu ve eğlenceli aktiviteleri bütünleştiriyor.

Bodrum’da Bitez ziyaretinize eşlik edecek harika koylar ve tarihi yerler bulunuyor. Eski Dünyanın Yedi Harikası listesinde yer alan Halikarnas Mozolesi Bodrum’un simgeleri arasında yer alıyor. Bunun yanında beldede Türkiye’nin en etkileyici denizcilik müzelerinden biri de bulunuyor. Arkeoloji ve denizcilik merakınız varsa bu müzeler Bitez tatilinizde mutlaka görmeniz gereken yerler arasında sayılıyor. Tarih meraklıları Bodrum Kalesi’nin surları arasında keyifli akşam gezintileri yapabilirken sanat meraklıları da Zeki Müren Müzesi’ne giderek “sanat güneşi” lakaplı ünlü sanatçının kişisel eşyalarından oluşan seçkiyi yerinde izleyebiliyor.

Tercihinizi doğa ve deniz sporlarından yana kullanmak istiyorsanız Bitez ve Bodrum’daki trekking ve hiking rotalarına göz atabilirsiniz. Muğla yarımadası, sadece Türkiye’nin değil dünyanın en meşhur ve güzel trekking rotalarının geçiş noktası konumunda. Bu nedenle doğa sporu tutkunları için cömert ve geniş seçenekler sunuyor. Tercihinizi su sporlarından yana kullanmak istiyorsanız bölgede birçok mavi bayraklı plaj bulunuyor. Bu plajlardan bazıları bakir koylar boyunca doğal halleriyle uzanırken bazıları da misafirlerinin ihtiyaç duyabileceği temel hizmetleri sunan tesislere sahip. Bu nedenle Bodrum’da bu farklılıklara göre bir tercih yapmak zorunda kalmayacağınız gibi, o gün kendinizi nasıl hissediyorsanız rotanızı çevirebileceğiniz birbirinden temiz ve güzel plajlar ve koylar bulmanız mümkün. 

Bodrum’da değerlendirebileceğiniz diğer aktivite seçenekleri ise gastronomi ve gece hayatı ekseninde şekilleniyor. Ege mutfağının ve deniz mahsullerinin en taze ve mükellef sunum örneklerini Bodrum’da bulmanız mümkün. Yöreye özgü zeytinyağlılar, salatalar, mezeler ve deniz mahsulü çeşitliliği tatilinize eşlik edecek en güzel öğeler arasında sayılıyor. Bu mezeleri ve yemekleri Bitez’in samimi ve sıcak lokantalarından birinde tadabilir ya da sahil şeridindeki minik ve sevimli meyhaneleri deneyebilirsiniz. Gece denizin üstünde parlayan yakamoza karşı yenen bu yemekler, derin ve anlamlı sohbetler yapmak ve sevdiklerinizle huzur içinde kaliteli zaman geçirmek için birebir.

Bozulmamış Doğal Güzelliğiyle: Karaburun

İzmir’in en küçük ilçesi olan Karaburun, aynı zamanda doğası en iyi korunmuş ve sakin ilçeler arasında da yer alıyor. İzmir merkeze 105 kilometre uzaklıkta bulunan ilçe, 10.000 kadar nüfusa ev sahipliği yapıyor. İzmir merkezinden 1,5 saatte ulaşabileceğiniz Karaburun, Çeşme ve Foça’ya komşu olduğu için bu popüler destinasyonlar arasında kendini gizleyip doğallığını ve güzelliğini korumayı başarıyor. Beldede, korunmuş doğal güzelliklere zengin bir doğa ve bitki çeşitliliği eşlik ediyor. Karaburun köyleri ise en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş film setlerini andırıyor. Muhteşem manzaraları kendine has kültürel ögelerle buluşturan Karaburun köyleri, sakin gezintiler ve huzurlu atmosfer için tercih edilebilecek en güzel yerler arasında sayılıyor. Karaburun’un plajları ise temizlikleri ve yüzmeye elverişli sularıyla ün yapmış koylar arasında bulunuyor. Bu koylarda temiz ve sakin suların içinde kulaç atarken rahatlayabilir ve stresinizi Ege’nin masmavi sularına bırakabilirsiniz. Karaburun, yumuşak iklimi ve yaz aylarında dahi hafifçe esen rüzgârı ile de biliniyor. İlçede deniz sezonu nisan-mayıs aylarında başlayıp sonbahar aylarına kadar uzanıyor. Zaman zaman deniz sezonunun kasım ayına kadar uzadığı da gözlemleniyor.

Karaburun’da yapacağınız konaklama için Ege’yle özdeşleşmiş olan butik otelleri tercih edebilirsiniz. İlçede ayrıca lüks ve denize sıfır, ancak samimiyetinden ve sıcaklığından bir şey kaybetmemiş tesisler de bulunuyor. Dilerseniz butik otellerden birini tercih edip ilçeyi keşfe çıkabilir dilerseniz daha lüks bir konaklama tercih edip günlük geziler gerçekleştirebilirsiniz. Karaburun’da yapacağınız geziler birbirinden eşsiz koylar, köyler ve doğa yürüyüşleri ekseninde şekilleniyor. Doğa fotoğrafçılığına merakınız varsa ilçenin bitki çeşitliliği size sınırsız fırsatlar sağlıyor. Su sporlarına merakınız varsa ilçede dalış yapabilir ya da dalış kurslarına katılıp cam gibi sularda ilk deneyiminizi yaşayabilirsiniz. Dilerseniz Karaburun köylerini keşfe çıkıp pazarları gezebilirsiniz. Pazardan, oldukça ilginç ve özgün bir lezzet olan enginar reçeli alabilir, sevdiklerinize hediye olarak götürebilirsiniz. Karaburun’da yetişen bu enginara sakız enginarı deniyor ve en makbul enginar çeşitleri arasında sayılıyor.

Karaburun mutfağı, bu şirin beldeyi farklı kılan nitelikler arasında yer alıyor. Ege lezzetlerinin özgün yorumlarıyla öne çıkan Karaburun lezzetleri misafirlere unutamayacakları enfes tatlar sunuyor. Tipik Ege lezzetlerini yiyebileceğiniz ilçede organik yetiştirilmiş sebze, ot ve meyvelerle sağlıklı beslenebilirsiniz. Taze deniz ürünlerini sahil kenarlarındaki sevimli mekanlarda tadabilir, yemeklerinizi denize karşı gün batımında yiyerek kendinizi şımartabilirsiniz. Ayrıca, genellikle pahalı bir deniz ürünü olan ıstakozu Karaburun’da uygun fiyatlarla tadabilirsiniz.

Saros Körfezi’nin İncisi: Gökçeada

Gökçeada, Türkiye’nin en bakir, sakin ve doğal güzelliğini korumuş yerleri arasında yer alıyor. Çanakkale Boğazı’nın kuzeybatısında yer alan adanın doğusunda Gelibolu Yarımadası, güneybatısında Limni Adası, güneyinde Bozcaada ve kuzeyinde de Semadirek Adası uzanıyor. Gökçeada’ya ulaşım deniz yoluyla sağlanıyor. Adayı ziyaret etmek isteyenler İstanbul, İzmir ve Çanakkale havaalanlarından birini tercih ederek bölgeye ulaşabiliyor. Sonrasında ise adaya keyifli bir feribot yolculuğu ile ulaşılıyor. Feribot seferleri yaz sezonunda daha yoğun ve aktifken kışın azalabiliyor. Bu nedenle, adaya giderken mutlaka feribot saatlerini ve güncel değişiklikleri takip etmek gerekiyor. Gökçeada, konaklama seçenekleri konusunda adanın atmosferine uygun seçenekler sunuyor. Adaya yapacağınız tatilde konaklayabileceğiniz şirin oteller, ada deneyimini tamamlar nitelikte. Bu konaklama tesisleri, samimi hizmet politikaları ve sıcak personelleriyle sakin ve keyifli bir tatil için gereken tüm hizmetleri sunuyor.

Adaya gittikten sonra yapabileceğiniz birbirinden keyifli ve eğlenceli etkinlikler bulunuyor. Bunlardan ilki, adanın otantik köylerinde gezintiye çıkmak. Köy hayatının sakinliği ve huzurunun yanında köy lezzetlerini tadabilir, adadan taze ve doğal ürünleri satın alabilirsiniz. Tarihi dokusunu korumayı başarmış bu köyler, eski Rum mimarisinden izler taşıyor. Bu köylerde çeşmeler, çamaşırhaneler ve kiliseler gibi ilgi çekici ve görülmeye değer yapılar bulunuyor. Gökçeada bu özelliğiyle Anadolu’da Rum kültürünün otantik olarak deneyimlenebileceği sayılı yerlerden biri. Rotanızı denize çevirmek istiyorsanız Gökçeada, bu konuda çok fazla seçeneğe sahip. Adanın çevresinde bakir, doğal ve üzerinde temel ihtiyaçların karşılanmasını mümkün kılan tesislerin olduğu çeşitli koy ve plajlar bulunuyor. Ancak Gökçeada’nın en önemli deniz değeri Su Altı Milli Parkı. Gökçeada, deniz canlılarının geçiş yolu üzerinde olması sayesinde zengin bir su altı çeşitliliğine ev sahipliği yapıyor. Gökçeada Su Altı Milli Parkı, Türkiye’nin ilk ve tek su altı milli parkı olma özelliğini taşıyor. Eğer dalış sporuna ilginiz varsa bu milli parkta dalış yapabilir ya da sadece manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Gökçeada tatiliniz sırasında görmeniz gereken bir başka önemli yer ise “Peynir Kayalıkları” ile ünlenmiş olan Kaşkaval Burnu. Efsaneye göre çok sayıda küçükbaş hayvanı olan yaşlı bir kadın, malını paylaşmak konusunda cimri davranıyor ve hayvanlarından elde ettiği peynirleri üst üste sıralıyor. Bu tavır karşısında tanrılar, peynirleri taşa çeviriyor. Kayalıklar bu şekilde günümüze kadar geliyor ve Peynir Kayalıkları olarak biliniyor. Adada yazın buharlaşıp tuz tabakası ile kaplanan bir de tuz gölü bulunuyor. Göl, gün doğumunda ve batımında birbirinden güzel manzaralar sunuyor. Ayrıca gölden çıkarılan siyah çamurun cildi iyi geldiği ve çeşitli hastalıklara şifa olduğu söyleniyor.